“Hayallerinizi Çizip, Sonsuzluğa Bırakın”
- Özel Haberler Dükkanı
- 14 Mar 2018
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 May 2018

“Hayallerinizi Çizip, Sonsuzluğa Bırakın”
Uçurtma kültürünü ve geleneğini yaşatmak için 2005’te kurulan Türkiye’nin ilk ve tek Uçurtma Müzesi, "Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aksöz Uçurtma Müzesi" 33 ülkeden toplanmış 2500’e yakın parçadan oluşan koleksiyon ile ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.
Haber-Fotoğraf-Tuğçe Dinç
İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı ve Avrupa Sportif Uçurtmacılık Federasyonu (STACK) Türkiye Milli Direktörü Mehmet Naci Aksöz, sokak oyunları kültürüyle büyüdüğünü dile getirerek, kendi oyunlarını kendi imkânlarıyla yaptıklarını vurguluyor. Naci Aksöz, o dönemin kültürel oyuncağı uçurtmaya dikkat çekerek, profesyonel anlamda uçurtma deneyimine 1980 yılında başladığını söylüyor. Ekonomik sebeplerden dolayı uçurtma yapıp sattığını ifade eden Naci Aksöz, bir gazetenin uçurtma bayramı yarışmasında birincilik kazanmasıyla birlikte serüven başladı diyor.1984’te Türkiye’nin ilk Uçurtma Yarışması’nı düzenlediğini söyleyen Aksöz; “Her yıl 400-500 civarında uçurtma yarışması oluyor.” diyor. İstanbul Uçurtmacılar Derneği’nin kurulması ile iki sene sonra, ‘Uçurtma Gönüllüleri Kulübü’nü kurduğunu ifade eden Aksöz, okullara dernek olarak giremediklerini fakat kulüp olarak girebileceklerini düşünerek temellerini atıldığını kaydediyor. Türkiye haricinde de Uçurtma Müzelerinin olduğunu fark eden Aksöz, Türkiye’de de olması gerektiğini düşünerek 2005 yılında Uçurtma Müzesi’ni kuruyor.
“Uçurtma ‘üç çıta, bir kâğıt’ değildir”

1997 yılında Türkiye’de ilk Uluslararası Festival düzenleyen Aksöz; “ Hayatımda ilk defa uluslararası festival yaptım ve benim için çok önemli bir şeydi. O kadar bilgimle sıfır İngilizcemle. Buna rağmen o zamanlar bunu becerdik. Şu an düşündüğümde o zamanlar o işleri nasıl becerdiğime hayret ediyorum hatta. Festivallerde hep farklı farklı ülkeler getirdim. Farklı ülkeler getirmemin sebebi, hem buraya gelmeleri hem de farklı ürünler getirsinler diye. Toplamda 33 ülkenin 30’a yakını farklı ülke ve ürünlerden olmuştur. Dolayısı ile bunların hepsi hem benim zihnimde ki bilgileri çoğalttı, hem tecrübemi çoğalttı, hem de ülkesel anlamda çevremi çoğalttı. Bütün bunların hepsi Uçurtma Müzesi’ne zemin hazırlayan taşlardı.” ifadelerini kullanıyor. Aksöz, uçurtma kültürünün ölmemesi ve unutulmaması için, okullarda elişi derslerinde verilmesini savunarak dilekçe yazıyor. Aksöz, talebi üzerinde İstanbul il sınırları içerisin de okullarda elişi derslerinde verilmesi ve uçurtma dersi kararının çok önemli olduğunu söylüyor. Şu an 3. ve 4. sınıf okul kitaplarında uçurtma konularının işlendiğini belirten Aksöz, çocuklara bunun erken yaşta aşılanmasının sokak oyun kültürlerine katkıda bulunulduğunu kaydediyor. Gönlü zengin bir adam olduğundan bahseden Aksöz, gelen öğrencilerden hiçbir ücret almadığını belirtiyor. Uçurtma Gönüllüleri Kulübü Türkiye’nin her bölgesinde, okullarda ve sivil toplum örgütlerinde desteklendiğini kaydeden Aksöz; “ ‘Şeytan Uçurtması’ denilen kâğıt uçurtmadan 50 bin tane dağıtıldı. Ticari anlamda da uçurtmacıyım. Kurumsal tasarım uçurtması üretiyorum. Geçen sene sadece Arçelik’e 20 bin tane uçurtma sattım. Daha çok yerde de yaptım. Alışveriş merkezlerinde uçurtma atölyeleri açıyoruz. Çeşitli otel ve organizasyonlara gidiyoruz. Bu şekilde para kazanıp, çarkı dönderiyoruz.”şeklinde konuşuyor. Aksöz; “Uçurtma kültürünün yaşatılması adına bir insanı etkilemenin en etkili yolu ‘Uçurtma Müzesi’ olduğunu düşünüyorum. İster küçük ister büyük olsun boşuna geldik diyen yok.” ifadelerini kullanıyor.
“Dünyada ülkeleri birbirine tanıtan ‘kültürdür’ ”

Türkiye’nin dışarıda tanınması açısından bu tür etkinliklerin ve faaliyetlerin çok önemli olduğunu düşünen Aksöz; “Dünya’da ülkeleri birbirine tanıtan en güzel araçlardan iki faktör, kültür ve spordur.” diyor. Aksöz; “Ülkemizde iki tane yanlış algı var. Bunlardan biri, uçurtma çocuk oyuncağı diye lanse ediliyor. Bu yanlış. Aslında herkesin uçurabileceği, herkesin yaparken de, uçururken de zevk alabileceği bir oyuncak. Bunlarda bir diğeri, bizim ülkemizde bahar oyuncağı olarak algılanıyor. Kış aylarında dahi hava çok güzel olursa her şartta kullanılabilir. Anne de baba da o işi yaparken zevk alıyor.” şeklinde konuşuyor. Aile için bir sosyal aktivite olduğunu söyleyen Aksöz, çocukların kafalarını da pozitif bir şekilde doldurmak çok faydalıdır diyor. Dünya’da on binlerce uçurtma olduğunu kaydeden Aksöz, uçurtmanın matematiksel bir işlem olduğunu belirterek, “ Uçurtma bir fiziktir aslında. Matematiksel ölçünün doğru yapılması lazım. Eğimleri, ağırlığı, kuyruk ölçüsü, iç planları vs. Daha farklı ülkelere bakıldığında mesela, tasarım ve model anlamında Uzakdoğu’da çok daha sanatsal uçurtmalar var. Batı’ya baktığımızda çok daha büyük ve profesyonel uçurtmalar görüyoruz.” ifadelerini kaydediyor. 6 kıta, 33 ülkeden, 2500 tane ürün olduğunun altını çizen Aksöz; “Bunların yaklaşık 1200 tanesi uçurtmadan oluşuyor. Diğerleri uçurtma yayınları ve uçurtma malzemeleri. Şuan elimizde en fazla ürünler; Çin, Japonya, Kamboçya, Malezya’dan. En büyük uçurtmamız ise 60 metrelik Türk bayrağımız.” diyor.
Dünya’da ilk ‘Uçurtma Kütüphanesi’
İstanbul Uçurtmacılar Derneği’nin, kuruluş amacının kendi kültürümüzde uçurtmayı yaşatmak, yaygınlaştırmak ve yeni kuşaklara öğretmek olduğunu belirten Aksöz, 30 bin ziyaretçilerinin olduğunu ve bunların yaklaşık %90’ı öğrencilerden olduğunu söylüyor. Müzeden çıkanların çok güzel tepkiler verdiğini ve hatta teşekkür ettiklerinin kaydeden Aksöz; “Bütün bunlardan çıkan sonuç bizim iyi bir iş yaptığımız ve hem Dünya’da adımızı duyurmak, hem de bu kültürü yaşatmak adına büyük bir gelişme.” sözlerini ifade ediyor. 2015 senesinde kütüphane kurmaya karar veren Aksöz, Dünya’da Uçurtma Kütüphanesi’nin olmadığını ve dolayısıyla ilk ve tek Uçurtma Kütüphanesi oluşturduklarının altını çiziyor. 1984 yılında ilk ödülünü aldığını söyleyen Aksöz, günümüze kadar 48 tane kupa aldığını belirtiyor. 1996 yılından sonra ise hiç yarışmalara katılmayan Aksöz; “Profesyonelleşmek bunu gerektirir.” diyor. Ve son olarak Aksöz, asıl amaçlarının uçurtma geleneğini kalıcı hale getirmek olduğunu savunuyor.

Comments