“Lösemi Çocuklara Gönderdiği Bebeklerde, Saç Figürleri Kullanmıyor”
- Özel Haberler Dükkanı
- 14 Mar 2018
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 May 2018

“Lösemi Çocuklara Gönderdiği Bebeklerde, Saç Figürleri Kullanmıyor”
Hülya Özkalay, geceleri ördüğü örgü bebekleri, lösemi çocuklara ve yuvalara gönderiyor. Eskişehir’de yaşayan ve özel bir şirkette muhasebecilik yapan Hülya Özkalay, annelik duygusuna vurgu yaparak; “Lösemi çocuklara gönderdiğim bebeklerde saç kullanmadım.” şeklinde konuşuyor. Öğretmen kızı olan Özkalay, aynı zamanda üç kardeşin en küçüğü.
Haber-Tuğçe Dinç
37 yaşındaki Hülya Özkalay, Eskişehir’de özel bir şirkette muhasebecilik yapıyor. Özkalay, “Kendimi bildim bileli örgü örmeyi ve el emeği ile yapılmış şeyleri çevreme hediye etmeyi severim.’’ diyor. Yaptığı bu bebekleri yuvalara gönderen Özkalay, “Çocukken hastalandığımda annem bana tüm gece uğraşıp oyuncak bebek örerdi. Bende bundan çok esinlendim. Ve tüm çocukların böyle bir bebeği olsun istedim.’’ ifadelerini kullanıyor. Özkalay, anneliğin onda uyandırdığı duygusallık ve sevgi gücünün onda çok büyük hisler uyandırdığını belirterek; “Her anne, kendi çocuğunu, sahiplenir. Dünya’da ki her şeyden daha fazla sever, korur, kollar. Bu anneliğin içgüdüsünde vardır. Düşünsenize hayvanlar da dahi var bu duygu. O yüzden lösemili çocukların ya da annesiz ve babasız çocukların bir günahı yok. Onlara sahip çıkmalıyız. Bu yüzden annesiz ve babasız çocuklara da gönderdiğim bebeklerde aynı titizliği gösterdim.” ifadelerini kaydediyor. Özkalay, 10 yıl önceden başlayan, işten arta kalan vakitlerini bez oyuncak yaparak geçirmeye başlıyor. Özkalay, televizyon ya da boş şeylerle ilgilenmenin yerine çocukları mutlu edecek şeylerle uğraşmanın kendini daha iyi hissettirdiğini belirtiyor ve onların mutluluklarıyla mutlu olduğunu söylüyor.
“Lösemi çocuklara ördüğüm bebeklere saç koymadım”
Şimdiye kadar yüzlerce bebek ördüğünü vurgulayan Özkalay, lösemi çocuklar için özellikle saçları olmayan bebek örmeye özen gösterdiğini belirtiyor ve engelli çocuklara da aynı hassasiyeti gösterdiğinin altını çiziyor. Lösemi çocuklara göre yaptığı bebeklere saç koymadığını ifade eden Özkalay, onların kalbinin kırılmaması gerektiğini savunuyor. Özkalay, maymun, tavşan gibi saçı olmayan figürler çizip ördüğünü böylece onları incitmeden bazı şeyleri vurgulamak istediğini ifade ediyor. Kimsesiz çocuklara da bebek yollarken anne-baba figürü içeren bebekler yollamadığını kaydederek, “Çocukları mutlu edelim derken, daha fazla üzmek istemem.” diyor. Hayata karşı bir felsefesinin olduğunu dile getiren Özkalay, “Bugün bizi mutlu eden insanların, çocukluğu mutsuz geçmiştir diye düşünüyorum. Mutlu eden bir nesil istiyorsak, önce biz onları mutlu etmeliyiz.” diye konuşuyor. Özkalay, ördüğü bebeklere sarılarak uyuyan çocukların, kendisini çok mutlu ettiğini ve rahatlattığını söylüyor. Annesiz ve mutsuz çocukların karşılıksız sevgide mahrum kaldıklarını düşünen Özkalay, amacının sadece onları mutlu etmek olduğu ve annesinin de ördüğü ‘Memoş’ bebeğinden merhamet duygusu hareketiyle başladığını vurguluyor. Özkalay “Memoş bebeğimle 30 yıldır birlikte uyuyoruz.” diyor.

Mutlu olmak için, mutlu etmek gerek
Yaptığı bebekleri kargo yoluyla ulaştıran Özkalay, çocukların yüzüne tebessüm olabilmek için ellerinin tuttuğu müddetçe işine devam edeceğinin altını çiziyor. Çevresindeki herkesin destek verdiğini söyleyen Özkalay, “Halen devam eden ve artan bir ilgi var. Aynı zamanda çevremdekilerde benimle birlikte yapmak istiyor.” şeklinde konuşuyor. Özkalay, herhangi bir zorluk yaşamadığını, bağımsız ve bireysel başlattığı bir hareket olduğunu savunuyor. Ümidini kesmiş olduğu bir insanlıkla karşı karşıya kalan Özkalay, dünyaya bakışının yumuşadığını belirtiyor. Özkalay, “Halen karşılıksız iyilik yapmayı hedefleyen birçok güzel yürekle yollarım, çocukları mutlu etmek amacı ile kesişti.” diyor. Özkalay, uykusundan ve sosyal hayatından fazlasıyla feragat ettiğini ve etmesi gerektiğini ifade ederek şunları söylüyor; “Ama bundan hiç gocunmuyorum. Gittikçe büyüyen bir amaç olduğu için var gücümle yola devam.”

“Birlikte güzel işler yapacağız”
Kadınların yaratılışı gereği üretken bir varlık olduğunu vurgulayan Özkalay, “Kadınız güçlüyüz, birlikte daha çok muhteşem başarılara, projelere imza atacağız.” ifadelerinde bulunuyor. Özkalay, hayat felsefesinin ‘mutlu olabilmek ve mutlu edebilmek’ olduğunu savunuyor. Girişimcilik olarak değil, sosyal sorumluluk projesi olarak gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi hedeflediği birçok projesinin olduğunu kaydeden Özkalay, “29 Ekim’de sosyal medya hesabımdan duyurduğum başka bir proje daha var. Çağrıma eşlik veren herkesi yayınlayacağım ve bir köy okuluna atkı ve bere gönderecekler.” şeklinde konuşuyor. Özkalay, toplu olarak kadınların gücünü göstermek adına, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ için projesinin olduğunu ve sesli imza yapmak istediğini belirtiyor. Şu anda yaptığı bebekleri engelli miniklere ve şehit çocuklarına göndermeyi planladığını ifade eden Özkalay, gönüllü kuruluşların organizasyonlarına katılarak gelenlere örme tekniklerini anlattığını belirterek boş zamanı bulunanların bu işle uğraşması için sosyal medya aracılığıyla çağrılar yaptığını kaydediyor.

Comments