"Varol Yaşaroğlu ile Animasyona Dair"

“İşinizi oyuna çevirin; böylece sonsuz bir tatile çıkarsınız”

Karikatür, illüstrasyon ve animasyon çalışmalarının hepsini ekibiyle birlikte, kağıt kaleme hiç dokunmadan yalnızca bilgisayar ortamında oluşturan Varol Yaşaroğlu, çeşitli üniversitelerde bilgisayar, internet ve mizah üzerine seminerler veriyor. Ekonomist ve Capital dergilerinin karikatüristliğini ve illüstratörlüğünü de yapmaya devam eden Yaşaroğlu, Türkiye’nin büyükler için yapılan ilk çizgi dizisi Fırıldak Ailesi’nin de aynı zamanda yapımcısı ve Grafi2000 Prodüksiyon’un ise kurucusu.

Haber-Tuğçe Dinç

Varol Yaşaroğlu

Mizaha olan ilgi ve yeteneğinizi ilk nasıl keşfettiniz?

Henüz 5-6 yaşlarında, evde küçüklük kahramanım Pembe Panter çizimleri yapan bir çocuktum. Sokağa çıkmadan saatlerce evde çizgi romanlar yapar, sürekli defterler dolusu çizerdim. O yaşlarda çizgi filmleri izledikçe kendime bir söz verdim: “Varol, bu çizgi filmler harika. Büyükler değerini bilmiyor. Bunların değerini ve güzelliğini unutma. Büyüdüğünde de bu güzellikleri kaçırmayacağına söz ver.” diyordum. Ardından büyüyünce hem çizgi filmleri izlemeye devam edeceğime hem de çizgi film yapıp izlettireceğime söz verdim. Her şeyin başlangıcı bu söz oldu ve bu noktadan sonra başta animasyon olmak üzere karikatür, yazarlık, mizah ve bunların yapımcılığını üstlenmek odak noktam oldu.

“Kendi yarattığımız hayal dünyasında her şeyi değiştirmek mümkün.” söylemi animasyonculuğunuzu mu yoksa yaşam felsefenizi mi özetliyor?

Aslında her ikisi de. Önce büyük hayaller kuruyorum. Büyük hayaller kurmak lazım, çünkü büyük de olsa küçük de olsa, bir hayal kurduğunuzda o hayali gerçekleştirmek için harcadığınız çaba aynı oluyor. Sonrasında tamamen bu hayale odaklanıyorum. Kurduğum hayalleri gerçekleştirmek için çok çalışıyorum. Tabi ki gerçekleşmeyenler de oluyor ama önemli olan bu hayal dünyasında yaptığınız yolculuktan çok zevk almak.

Türkiye’ nin büyükler için yapılan ilk çizgi dizisi Fırıldak Ailesi’ nin yapımcılığını üstlendiniz. Bu konuda nasıl geri dönüşler aldınız?

Dizinin ilk bölümünden itibaren çok güzel yorumlar aldık. Genel olarak yorumlar bu işin öncü olduğuna dairdi. İlk bölüm senaryosu itibariyle bile Fırıldak Ailesi, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmiştir. Bu anlamda çok övgü aldık. Fırıldak Ailesi- Orta Dünya sinema filmimiz ile sinema alanında da iyi bir başarı yakaladık. Yani Fırıldak Ailesi, her alanda kendini kanıtlamış oldu.

İyi bir metin yazarı nasıl olmalıdır?

Ben iyi bir yazarın 360 derece her türlü uyarandan beslenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sokaklar, TV, internet, kitap, oyun vb. hepsi sizi yazarlık serüveninizde besleyen unsurlardır. Çocukken akış halinde olmanızı sağlayan merak duygunuz hep sizinle olmalı.

Yeni projelerinizden bahseder misiniz?

‘Pictoos’ adında yeni bir animasyon serisi projemiz var. Maceradan maceraya atılan Pictoos karakterleri, ilk olarak ‘Trafik Hayattır’ projesi kapsamında yayınlanacaklar. Trafik ve uyarı işaretlerini, hem gülerek hem de çok eğlenerek irdeleyeceğiz. Ayrıca internette tek bir videosu bile 20 milyon izlenme oranlarına ulaşmış olan çocuklara diş sağlığını öğreten ‘Çürük Ali & Mikrop Necati’ adlı animasyon dizimizin yeni serilerini yapmayı düşünüyoruz.

Geçmişte harçlığınızı karikatür yarışmalarından çıkarmışsınız. Şu an ki geldiğiniz nokta için neler söylersiniz?

Emeklerime kesinlikle değdi, çünkü şu anda çok çok severek yaptığım bir işim var. “İşinizi oyuna çevirin; böylece sonsuz bir tatile çıkarsınız” derler. Hayatta bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ve zevk alarak yaptığınız iş, önünde sonunda sizin hem manevi hem de maddi anlamda kazanmanızı sağlar.

Türkiye’deki görsel medya hakkında neler söylersiniz?

Dünyadaki görsel medya alanındaki gelişmeler Türkiye’yi de etkiliyor. TV dünyası ile sosyal medya platformları şimdiden entegre olmuş durumda. Artık Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarındaki izleyici profilleri izleniyor ve buradan elde edilen veriler TV kanallarındaki rafting verileri ile ilişkilendiriliyor. TV kanallarının önümüzdeki dönemlerde varlıklarını eski bilinen yöntemlerle sürdürmeleri gittikçe olanaksızlaşıyor. Yazılı medyada yaşanan değişim, kuşkusuz görsel medyada da etkisini göstermeye başladı. Belirli bir yayın saatinde sevdiği program ya da diziyi izlemek için televizyonun karşısına geçip beklemek, gelecek nesiller için oldukça akıl dışı kalıyor. Dijital platformların izleyici yapıları, şu anda bile TV dünyasına sıçramaya başladı. TV dünyası dijital dünyaya doğru büyük bir değişim gerçekleştirecek. İzleyiciler için istedikleri zaman, istedikleri içeriğe ulaşmak ve bu içeriklerle interaktif bir ilişki içinde olmak, geleceğin medya düzeninin temellerini oluşturacak. İleride 3D görüntülerin 5D-6D olarak gelişeceğini düşünüyorum. İşin içine koku, çevresel faktörler (fiziksel su, ateş vs.) de girecek. VR gözlükler şimdiden raflarda yerini almaya başladı. Çok geçmeden filmlerin bu boyutlarda da izleneceğini göreceğiz. Hologram teknolojisi filmin içindeymişiz izlenimi vererek yaygınlaşacak. Tabi ki her zaman için önemli olan tek şey, içerik olacak. İçeriğiniz iyiyse ve teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanıyorsanız sizi kimse tutamaz.

Varol Yaşaroğlu